Sıkı durun çünkü bu biraz uzun sürecek. Beklediğimiz uzay macerası Starfield sonunda çıktı. Bugünün geleceğine inanmakta güçlük çektiğimiz doğru. Nasıl yapacaklar, bu oyun çıkmaz, yapamazlar dedik ama çıktı, peki yapabildiler mi? Hadi birlikte inceleyelim.
Starfield için hiç bir zaman tam olarak heyecanlandığım söylenemez. Aslında tam istediğim türde bir oyundu. Açık dünya, rol yapma öğeleri, uzayda geçiyor, uzay gemimizi istediğimiz gibi düzenleyebiliyoruz, gezebileceğimiz kocaman bir evren var, var da var biri bir oyundan ne ister değil mi? Yapan firma Bathesda olunca heyecanlanmak biraz zor oluyor. Her ne kadar zamanında Elder Scrolls, Fallout gibi isimlerin arkasında olsa da Bathesda son çıkarttığı oyunlar ile fanlarını biraz üzmüştü. Hâl böyle olunca Starfield için heyecanlanmak zor oldu. Peki bu beni erken erişim ile oynamaktan alı koydu mu? Tabii ki hayır!
Starfield İlk Saatler
Oyuna ilk başladığımda henüz karakter yaratma ekranındayken bu oyunu seveceğimi fark etmiştim. Karakter oluştururken kendinize bir arka plan hikayesi yaratıyorsunuz. Bu seçtiğiniz hikayeye göre oyun içerisinde özgü beceri ve özellikler kazanıyorsunuz. Bunlar dışında kendiniz için üç farklı özellik daha seçmeniz gerekiyor ve bu özellikler ile karakteriniz çok farklı durumlar ile karşılaşabiliyor. Örneğin ailenizin yaşadığı ve istediğiniz zaman onları ziyaret edebileceğiniz bir senaryoyu oynayabilirsiniz. Bu özelliği seçmediğiniz zaman ailenizi görmek mümkün bile değil. Çok büyük bir hayranınızın olup olmadık yerlerde karşınıza çıkıp size övgüler yağdırdığı bir senaryoda yaratabilirsiniz. Bu seçenekler arasında bir tercih yapmak çok zor çünkü sizi neyin karşılayacağını kestirmek neredeyse imkansız.
Oyuna başladıktan sonra oluşturduğunuz karakter gibi sizde bir çok soru sormaya başlıyorsunuz.
Bunlar kim?
Kim hakkında konuşuyorlar?
Bu gemi nereden geldi?
Barda tanıştığımız adam kim?
Özellikle görevleri arka arkaya takip etmediğiniz sürece ipin ucunu kaçırdığımız an çok fazla oluyor. Etrafta rasgele koşarken yanından geçtiğimiz insanların konuştuklarına kulak misafiri olup çok uzun görev zincirlerine başlayabiliyoruz. Daha önce oynadığımız Bathesda oyunlarından değişmeden süre gelen bazı özellikler var. Bunlardan biri de ana görevlerde sonuçlar çokta esnek değil. Ahlaki değerlerinizin ön plana çıkacağı görevler yan görevler. Yan görevlerde sorunları çözmeniz için hem kaba kuvvet seçebiliyor hem de üzerine düşünmeniz gereken ve genelde iki tarafı da mutlu edecek olan teknik bulmacalarda bulunuyor.
Serüveninizin Yoldaşları
Peki yoldaşlar? Starfield yoldaşlara oyuna en çok renk katan özelliklerden biri olabilir. Serüveniniz boyunca sık sık konuşabileceğiniz ve neredeyse her konuştuğunuzda farklı şeylerden bahsedebileceğiniz çok fazla yoldaş bulunmakta. İlerledikçe keşfedebileceğiniz, keşfettikçe daha da çok seveceğiniz bir çok yoldaşınız var. Bir noktadan sonra hangisi ile yola devam etmek istediğimden emin olamadığım çok fazla an oldu.
Tüm bu yoldaşlar kendilerine özgü özellikler ile öne çıkıyorlar. Kimisi rakipleriniz ile girdiğiniz çatışmalarda daha verimli olurken kimisi de arada durup sadece sohbet etmek için bile yanınızda gezmesini isteyeceğiniz tiplerden. Aynı zamanda Bathesda oyunlarının geçmişine baktığımız zaman karakterlerinin yüz yapılarının gelişmesi yoldaşlar ile olan görüşmelerinizi de daha ilgi çekici kılıyor. Konuşma esnalarında ki başarılı görüntü yakalama teknolojisi ile birebir bir sohbetin ortasında gibi hissetmeniz mümkün. Unutmadan söylemeliyim ki ses performansları da bir o kadar başarılı.
Yok mu Bu Oyunun Kötü Yanları?
Var, e o kadar iyi özellik söyledik tabii ki bazı durumlar can sıkacak. Kendi yolumu bulmak için bir haritaya bakamamak beni çok zorluyor. Özellikle yaya olarak oyunu oynarken bir harita yardımı ile yolumu bulamamak biraz can sıkıcı. Haritaya bakamamak derken, evet oyun içerisinde bir harita mevcut ama detayları inanılmaz derecede az olduğu için hareket etmek ve yön bulmak zor. Bir karaktere yön sorduğunuzda size yardımcı oluyor ya da tabelaları takip ederek gitmek istediğiniz yeri bulabiliyorsunuz ama “detaylı” bir haritanın olmaması gerçekten yorucu. HIZLI YOLCULUK! Sadece hızlı yolculuk. Oyunda bir gezegenden diğer gezene gitmek maalesef ki sadece hızlı yolculuk ile mümkün. Daha ilk dakikalardan itibaren canımı sıkmaya başlayan bu durum oyun ilerledikçe daha da can sıkıcı olmaya başlıyor. Gemimize binip atmosfere çıktıktan sonra aynı yıldız sisteminde bulunan gezegenlere bile hızlı yolculuk ile gitmek zorundayız. Evrenin bir ucundan bir ucuna gitmek ile aynı yıldız sisteminde ki bir gezene gitmek aynı sürede olunca oyun içinde bulunan yakıt sisteminin de pek bir anlamı kalmıyor. Elder Scrolls, Fallout gibi oyunlarda bir yerden bir yere gitmek koşarak mümkünken Starfield’da gezegenden gezegene uzay gemimiz ile gitmeyi çok isterdim. Bunu gayet başarılı yapan oyunlar (bkz. No Man Sky) mevcutken Starfield’da böyle bir özellik görmemek beni üzdü.
Oyunun ilk başlangıcı ile baş etmesi gerçekten zor. Oyunun hikayesi ve başlangıç görevleri ilk bir kaç saat boyunca beni tamamen yakaladı ve hiç çıkamadığım bir maceraya yakalandım demek biraz güç. Fakat başlangıç aşamasını atlattıktan sonra her şey çok daha iyi gidiyor. Ana görev de bu konuda ilerleyen süreçte de pek yardımcı olmuyor. Oyun ilerledikçe ana görev tekrar düşmeye başlıyor. Antik yapıyı araştırmak üzere yaptığımız görevlerin hepsi bir birinin aynısı.
İnceleme
Starfield
Starfield kendi içinde çok çelişen bir oyun. Ne kadar sevsem de kendisinden beni uzaklaştıran şeylerde oldu ama genel olarak rol yapma özellikleri ile gönlümü almasını bildi.
ARTILAR
- Başarılı rol yapma öğeleri
- Uçsuz bucaksız evren
- Geniş yetenek ağacı
- Silahların çeşitliliği
- Yan karakterlerin zenginliği
- Keşfedilmeyi bekleyen bir çok gezegen
EKSİLER
- Hızlı yolculuğa bağlı kalmak
- Oyunun başlangıcı
- Seyahat hissi